Rahile Kimin İsmi? Bir Adın Peşinde
Kayseri’de bir sabah, güneş henüz doğmuş, ama ben zaten yataktan kalkmış, pencerenin önünde bir fincan kahveyle oturuyordum. Hava biraz soğuktu, ancak sabahın o taze havası insanın içine işliyordu. Birkaç dakika boyunca dışarıya baktım. Her şey ne kadar sessizdi. Hızlıca bir göz atarak kafamda beliriveren bir düşünceyi yazmaya karar verdim: “Rahile kimin ismi?”
İlk defa bu ismi duyduğumda, içimde garip bir his doğmuştu. Rahile. Ne kadar tanıdık, ne kadar yabancı. Ama bir anlam arıyordum; hem de çok derin bir anlam. Neredeyse her gün yazıyorum, ama bu kez bu isim bambaşka bir anlam taşıyordu. O kadar derin, o kadar gizemli. Nedenini hala anlamıyordum. İçimde bir yerlerde bir şeyler sızlıyordu.
İsmin Bende Uyandırdığı Duygular
Bir akşam arkadaşlarım evdeydik. Sohbetin ortasında, kimsenin beklemediği bir anda, eski bir arkadaşım, Ahmet, Raşit’in adını anarken, birdenbire bir başka isim geçti aklımdan: Rahile. “Rahile kimin ismi?” diye sordum, sanırım sesimi duymazlarmış gibi sessizce mırıldandım.
Ahmet hemen durdu, birkaç saniye düşündü, sonra gözlerinde bir anlam belirdi. “Bilmiyorum,” dedi. “Ama birisine ait olmalı, değil mi?”
Evet, “biri” olmalıydı, bir zamanlar belki birine ait olmuş bir isimdi. Ama ben bu ismi duyduğumda, birden içimde bir parça eksiklik olduğunu fark ettim. Sanki Rahile, birisinin kaybolmuş bir parçasıydı. Belki de bu eksiklik, bana hiçbir zaman tam olarak anlatılmamış bir hikâyeydi. Kim bilir?
Bir anda hayal kırıklığı ve belirsizlik karışımı bir duygu sardı. Bu ismin peşinden gitmek istedim. Ama nereden başlayacaktım?
Bir Yoldan Diğerine: Hayatın Gizemleri
O gün eve döndüm, eski defterlerimi karıştırmaya başladım. Birçok eski yazıyı buldum; eskiden yazdığım şiirler, kısa notlar, bazen sadece başkalarının sözleri. Her şey sanki bir hatırlatma gibiydi. Hatırlamak, unutmak, kaybolmak ve yeniden bulmak… İşte tüm bunlar bir arada sanki Rahile’nin ismiyle bağlantılıydı.
Sahip olduğum tüm bilgilerden, anılardan ve hikâyelerden oluşan bir dünya vardı. O dünyanın içinde bir kayıp vardı; bir kayıp kişi, belki de bir kayıp isim. Rahile.
Her zaman yeni bir şeyler keşfetmeye, geçmişe dair düşüncelerimi yeniden gözden geçirmeye çalışıyordum. Hayatımda neler eksikti? Neler kaybolmuştu? İlerledikçe bir iz bulur muyum? Kimi zaman bu tür düşünceler beni derin bir boşluğa düşürürken, bazen de beni yeniden umutlandırıyordu. Çünkü hayat, her ne kadar karmakarışık olsa da, her zaman bir çıkış yolu sunuyordu.
İçimdeki o kayıp parçayı bulmak için her şeyin bir anlam taşıması gerektiğini düşünmeye başladım. Rahile… Evet, bu ismin ardında bir şeyler vardı, belki de sadece bir isim değil, bir anlam, bir yeri, bir zamanı arıyordum.
Bir İsimle Bütünleşmek
Bir gün, Kayseri’de sabahın erken saatlerinde yürürken, sanki adımlarım beni bir yerlere doğru götürüyordu. Bazen yollar da anlamlı olabiliyor. Yanı başımda bir çocuk, annesinin elinden tutarak geçiyordu. Çocuğun adını duydum: “Rahile!”
Bunu bir tesadüf müydü? Yoksa ben gerçekten Rahile’nin ismini mi arıyordum? İçim birden çırpınmaya başladı. Her şey bir anda netleşti. O anda bir keşif yaşadım. Bu isim, sadece bir kelime değildi. Bazen kelimeler, yaşadığımız hayatla, hissettiklerimizle, eksik parçalarla bir bağ kurabiliyordu. Ve işte bu isimle de bağ kurmuş gibi hissettim.
Küçük bir çocuk, belki de kaybolmuş bir anlamı temsil ediyordu. Rahile, benim içimdeki kaybolmuş parçayla, her şeyle yeniden birleşmişti.
Rahile: Anlamın İzinde
Bazen hayat, çok karışık ve karmaşık bir hale gelir. Ama bazen de sadece bir şeylere tutunmak, bir isme, bir zamana, bir duygusal anıya tutunmak gerekiyor. Rahile kimin ismi diye sordum, ama belki de asıl soru şu olmalıydı: “Rahile’nin ardında neler var?”
O gün anladım ki, bazen kaybolan şeyleri bulmak için sadece izlerini takip etmemiz gerekir. Bir isim, bir anı, bir yaşam; hepsi bir bütünün parçasıdır. Rahile kimin ismi? Aslında bu soruyu, hayatımda bir yerlerde kaybolmuş olan her şeyi bulmak için sormaya devam edeceğim.