İçeriğe geç

Istanbul hukuk kaç profesör ?

İstanbul Hukuk Kaç Profesör? Bir Yoldaşlık Hikâyesi

Bir zamanlar, İstanbul’un sakin ama heyecan dolu sokaklarında, iki eski arkadaş yürüyordu. Duru, her zaman duygusal ve empatik yaklaşımıyla tanınan, ilişkilerde derin anlamlar arayan bir kadındı. Ahmet ise çözüm odaklı, mantıklı ve stratejik düşünme yeteneğiyle bilinen bir adamdı. Her ikisi de hukuk dünyasında bir yer edinmişti; ancak bir şey eksikti. Bir gün, okulun önünden geçerken, Duru birden dönüp Ahmet’e sordu:

“Peki Ahmet, İstanbul Hukuk Fakültesi’nde kaç profesör var, biliyor musun?”

Ahmet, her zaman olduğu gibi soruyu hızlıca çözmeye çalıştı. “Evet, tabii ki, bir araştırma yapabilirim,” dedi, elindeki telefonla hızlıca arama yapmaya başladı. Ama Duru’nun yüzündeki o meraklı ifade, Ahmet’in yalnızca sayısal bilgiyle geçiştirebileceği bir şey değildi. Duru, Ahmet’i yine düşünmeye zorladı.

“Bence bu sayıdan çok, bu profesörlerin hangi alanlarda derse girdikleri, öğrencilere nasıl yaklaştıkları önemli. Sayılar önemli, ama belki de bu profesörlerin sundukları derslerin kalitesine odaklanmalıyız.”

Ahmet, telefonunu kenara koydu ve Duru’nun sözlerini bir süre düşündü. Haklıydı, sadece sayılarla iş bitmiyordu. Öğrencilerin, akademik hayatlarını şekillendiren isimlerle olan bağları da çok daha fazlasını ifade ediyordu. Gerçekten de İstanbul Hukuk’taki profesörlerin sayısı ne kadar olursa olsun, onların öğrettikleri, bir öğrencinin hayatında ne kadar iz bırakacağı çok daha değerli bir soruydu.

Sayılar Arkasında Gizli Hikâye

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Türkiye’nin en köklü ve saygın hukuk fakültelerinden biriydi. Burada okuyan öğrenciler, genellikle dünya çapında bir eğitim alacaklarını bilerek adım atarlardı. Ancak Ahmet’in, sayılara takılıp kaldığı gibi, Duru da hemen sayılarla gitmek yerine, bu sayılara ne anlam yüklediği üzerine düşündü.

“İstanbul Hukuk’taki profesör sayısı, düşündüğümüzden daha fazla. Ama her bir profesör, hangi dersleri veriyor, hangi öğrencilerle daha yakın ilişkiler kuruyor, hangi alanda derinlemesine bilgi veriyor? Bu daha önemli değil mi?” dedi Duru, gülümseyerek.

Ahmet biraz duraksadı. “Evet, evet, doğru söylüyorsun. Bir profesör sayısından daha fazlası var burada. Örneğin, bu profesörlerin öğrencilerine sadece hukukun temel kurallarını değil, aynı zamanda bu kuralların insana nasıl etki ettiğini, hayatı nasıl şekillendirdiğini de öğrettikleri yerler burası.”

İstanbul Hukuk’taki profesörler, her biri farklı bir alanda uzmanlaşmış, binlerce öğrenciye ders vermiş ve hayatlarına dokunmuştu. Kimisi ceza hukukunun derinliklerine inmiş, kimisi medeni hukukta uzun yıllarını harcamış, kimisi ise uluslararası hukukta yeni ufuklar açmıştı. Profesörlerin her biri, öğrencilerinin hayatına ilham veren ve onlara birer liderlik örneği sunan isimlerdi.

Bir Profesörün Gerçek Değeri: İlişkiler ve Etkileşim

Duru ve Ahmet, İstanbul Hukuk’un kapısından içeri girmeye karar verdiler. Duru, profesör sayısının aslında sadece bir başlangıç olduğunu düşündü. Bir profesörün dersinden ne kadar bilgi alırsınız, ona ne kadar yakınsınız, işte esas mesele buydu.

“Bak, Ahmet,” dedi Duru, “Profesörlerin sayısı artmış olabilir ama gerçekten etkili olanları, öğrencilerle kurdukları ilişkiler ve öğrencilerinin onlardan aldığı ilhamla ölçebiliriz. Onlar sadece ders vermekle kalmaz, aynı zamanda öğrencilerine birer mentör, birer yol gösterici olurlar.”

Ahmet, Duru’nun söylediklerine tamamen katılıyordu. “Buna katılıyorum, Duru. Gerçekten de bir profesörün değerini, sadece sayısal olarak değil, insanlara kattığı derin bilgi ve ilhamla ölçmeliyiz.”

Evet, İstanbul Hukuk’ta profesör sayısı zamanla artmış olsa da, bu sayıların arkasında, her bir profesörün yıllar süren emeği, binlerce öğrenciye verdiği dersler ve onlara kattığı derin bilgilerin yattığı bir gerçektir. Öğrenciler, yalnızca teorik bilgiyi öğrenmekle kalmaz, aynı zamanda hukuk sistemine dair bir bakış açısı kazanır. O bakış açısı da, bir öğrencinin meslek hayatını, toplumdaki yerini ve en önemlisi insanlara nasıl daha adil bir şekilde yaklaşacağını belirler.

Sonuç: Sayılar Bir Başlangıçtır

İstanbul Hukuk’ta profesör sayısı, her yıl artmaya devam ediyor. Ancak bu sayı, sadece başlangıçtır. Gerçek değer, bu profesörlerin verdikleri derslerin ardındaki tutkularında ve öğrencilere dokunduklarında gizlidir. Ahmet ve Duru’nun sohbeti, her bir profesörün, sayılarla özetlenemeyecek kadar değerli olduğunu fark etmelerini sağladı. Çünkü her profesör, sadece bir sayıyı değil, sayısız hayatı şekillendiren bir öğretmendir.

Şimdi, İstanbul Hukuk’ta kaç profesör olduğunu düşündüğünüzde, sadece sayıyı değil, o sayının gerisindeki etkileri, insanları ve yaşamları da hatırlayın. Çünkü gerçek değer her zaman ilişkilerde, etkileşimde ve insanlara kattıklarımızda yatar.

Peki ya siz? İstanbul Hukuk’la ilgili deneyimlerinizi veya gözlemlerinizi bizimle paylaşır mısınız? Yorumlarınızı bekliyorum!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort Megapari deneme bonusu veren siteler
Sitemap
hiltonbet girişsplash